Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Lideri Elif Düşmez Tek, yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyetinin artık doğalgaz ve kömür kadar ucuz olduğunu açıkladı. Yani bir zamanlar yenilenebilir enerjinin pahalı olduğu bir dünyadan, ucuz olduğu bir dünyaya doğru hızla gidiyoruz...
Bu yıl ilk kez Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) konsepti ile yüksek kapasiteye sahip yenilenebilir enerji santralleri ihalelerinin, yerli ekipman üretimi şartıyla gerçekleştirildiğini anımsatan Tek, “İlk YEKA ihalesi güneş enerjisi sektöründe Konya Karapınar’da gerçekleştirildi. Proje, yerli güneş paneli üretimi ve buna bağlı Ar-Ge ve teknoloji transferi yatırımlarının yapılmasını şart koştu. İhale bin megavat (MW) ölçeğinde güneş enerjisi santrali kurulumu ile birlikte bu santralin ürettiği elektrik için uygulanacak sabit fiyat garantisi üzerinden yapıldı. İhaleyi kazanan fiyat olan 6.99 cent/kWh rekabetçi bir rakam olarak düşünülebilir. Bu fiyat, özellikle maliyet avantajı açısından, güneş enerjisi santralleri için geçerli 13.3 cent/kWh’lik destekleme fiyatı ile karşılaştırıldığında kamuya ciddi kazanım yaratıyor. Güneş YEKA’sının hemen sonrasında benzer bir model ile bin MW kapasitede rüzgâr türbini üretimi şartıyla rüzgâr enerjisi santrali ihalesi yapılmış; kazanan fiyat 3.48 cent/kWh olarak gerçekleşince yenilenebilir enerjinin fiyatının artık kömür, doğalgaz gibi diğer kaynaklar ile rekabet edebilir durumda olduğu görüşü pekişmiştir. Bu fiyatlar Sayın bakanımızın da açıkladığı üzere; artık yenilenebilir enerji kaynaklarının destekleme mekanizmasına muhtaç bir teknolojiden rekabetçi bir teknolojiye dönüşümünü gösteriyor” dedi.
Elif Düşmez Tek, Türkiye’de son 5 yılda yaklaşık yüzde 12.6’lık bileşil büyüme oranıyla yenilenebilir enerjinin, sektördeki son dönemdeki en hızlı büyüyen segmenti ve enerji dönüşümünün en önemli noktası olarak göze çarptığını vurguladı. Yenilenebilir enerjide ortaya çıkan rekabetçi fiyatların yansımasını sadece YEKA ihalelerinde değil, 2017’de düzenlenen rüzgâr lisans kapasite ihalelerinde de gözlemlediklerini dile getiren Tek, “Yenilenebilir enerjinin gelmiş olduğu rekabetçilik seviyesi, söz konusu rüzgâr kapasite ihalelerinde eksi fiyatlarda da yansıma buldu. ‘Eksi fiyat’, teklifi verenin üreteceği enerjiyi piyasa fiyatı üzerinden satarak elde edeceği gelirden ihalede teklif edilen miktar kadarının devlete ödemeyi vaat etmesi, yani piyasa fiyatının da altında bir fiyat ile karlılığını korumayı öngörebilmesi anlamına geliyor. Bütün bu gelişmeler ışığında mevcut destekleme mekanizmasının sona ermesi ile yenilenebilir enerji sektörünün yapısının ve süreçlerinin yeniden tasarlanacağı, destekleme mekanizması değil de lisanslama sürecinin nasıl, hangi kurallara bağlı olacağı konusunun 2018’de ön plana çıkacağını söyleyebiliriz. Sektörün gelişimi için kritik öneme sahip, 2020 sonrası lisanslama mekanizması gibi temel süreçler ile ilgili Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü birtakım çalışmalar yapıyor” şeklinde konuştu.
Ucuzlayan ekipmanlar ile yatırım maliyetleri düştükçe yenilenebilir enerji sistemlerinin giderek daha cazip hale geldiğini vurgulayan Tek, “Özetle mevcut fiyatlar ve gelecekteki fiyat öngörüleri doğrultusunda, destekleme mekanizması olmaksızın yenilenebilir enerjinin yatırımcı çekme açısından yüksek potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Sektörün heyecanla beklediği 10 kW altı güce sahip çatı güneş enerjisi sistemleri mevzuatının da yakın zamanda yayınlanması bekleniyor” diye konuştu.
KARAPINAR YEKA kapsamında Türkiye’de kurulacak yüksek ölçekli güneş paneli fabrikası ile rekabetçi fiyata sahip yerli panellerin pazara girebileceğini söyleyen Tek, “YEKA kapsamında üretilecek panellerin ithal panellere veya diğer yerli panellere kıyasla rekabetçi olarak fiyatlanması durumunda yakalanabilecek maliyet avantajı yatırımların cazibesini hem küçük hem de orta ve büyük yatırımcılar için arttırabilecek” dedi.
2018 yılına dair beklentilerini sorduğumuz Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Lideri Elif Düşmez Tek, “Yenilenebilir enerjide beklenen gelişmelerin yanında elektrik arz güvenliğinin güçlendirilmesi amacıyla kapasite mekanizmasının devreye girmesi bekleniyor. Bu mekanizma ile birlikte uzun vadede yeterli kurulu güç ve yedek kapasitenin oluşturulması hedefleniyor. Kapasite mekanizmasında yerli kaynak tüketen santrallere öncelik verilmesi ile birlikte toplamda yaklaşık 19 gigavat (GW) kurulu gücün ilgili mekanizmadan faydalanacağını ve 2018 yılı boyunca sektöre 1 milyar liranın üzerinde bir destek sağlanacağını öngörüyoruz” değerlendirmesi yaptı. Tek, şöyle konuştu: “2018 yılında öne çıkan konulardan biri ise sözleşme süresi biten yap işlet-yap işlet devret (Yİ-YİD) modelli santraller olacak gibi görünüyor. Bu sene içinde toplamda 4.633 MW kurulu gücün TETAŞ ile imzaladığı mevcut kontratı bitecek. İlgili santrallerin bir kısmı EÜAŞ’a devredilecekken bir kısmı da serbest piyasa koşullarına geçecek. Doğalgaz tarafında ise sektörün geleceğinde bir belirsizlik öne çıkıyor. Aralık ayı itibariyle BOTAŞ tarife sistemini değiştirerek elektrik üretim santrallerine tedarik ettiği gazın fiyatını artırdı. Buna ek olarak santrallere sağlayacağı gazın fiyatını kademeli olarak artırmasını bekliyoruz. 2018 yılı için elektrik üretim santralleri ile BOTAŞ arasındaki gaz anlaşmaları yapılmış olmasına rağmen gaz fiyatı belirsizliğini koruyor.”
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yenilenebilir-enerjide-pahali-donem-bitti-40696630