• Günün Yemekleri Günün Menüsü
  • İYİ ENERJİ
  • Şenay Emlak
  • HURDACINIZ
  • NAYY Kablo
  • Kablo
  • Lösev

ZAFER HAFTAMIZ KUTLU OLSUN

26 AĞUSTOS 1922 BÜYÜK TAARRUZ DUMLUPINAR  - 26 AĞUSTOS 1071 MALAZGİRT ZAFERİ

"İKİ BÜYÜK ZAFER - KUTLU BİR GÜN"

ZAFER HAFTAMIZ KUTLU OLSUN 

 

26 Ağustos 1922 taarruz emri

 

20/21 Ağustos 1922 gecesi 1’inci ve 2’nci Ordu Komutanlarını da Cephe Karargâhına çağırdım. Genelkurmay Başkanı ile Cephe Komutanını da yanımda bulundurarak, taarruzun nasıl yapılacağını harita üzerinde kısa bir savaş oyunu şeklinde açıkladıktan sonra, Cephe Komutanı’na o gün vermiş olduğum emri tekrarladım.

Komutanlar harekete geçtiler. Taarruzumuz, strateji ve aynı zamanda bir taktik baskın halinde yürütülecekti. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de kuvvetlerin yığınak ve hazırlıklarının gizli kalmasına önem vermek gerekiyordu.

Bu sebeple bütün yürüyüşler gece yapılacak, birlikler gündüzleri köylerde ve ağaçlıklar altında dinleneceklerdi. Taarruz bölgesinde, yolların düzeltilmesi v.b. çalışmalarla düşmanın dikkatini çekmemek için diğer bazı bölgelerde de benzeri yanıltıcı hareketlerde bulunulacaktı.

24 Ağustos 1922’de karargâhımızı Akşehir’den, taarruz cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına getirttik, 25 Ağustos 1922 sabahı da Şuhut’tan savaşı idare ettiğimiz Kocatepe’nin güneybatısındaki çadırlı ordugâha naklettik. 26 Ağustos sabahı Kocatepe’de hazır bulunuyorduk. Sabah saat 5.30’da topçu ateşimizle taarruz başladı.

                                                      KAYNAK: 

T.C. Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı

 

 

 

1071’de Malazgirt’te kazanılan büyük zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan yolun ilk adımı olmuş, milletimiz bu topraklarda nice şanlı zaferlere ulaşarak, tarihin akışına yön vermiştir.

Sultan Alparslan’ın ordusuyla birlikte yazdığı bu destan, bizlere Anadolu’nun kapılarını bir daha kapanmamak üzere açmış ve bu mübarek topraklar ebedi ata yurdumuz olmuştur. Bu kutlu zafer ayrıca, Anadolu’nun İslamlaşmasında da bir dönüm noktasıdır. Kazanılan zaferle dünya tarihine yön veren ecdadımız, bugün de aynı ruhu taşımakta ve bunu da göstermektedir.

Türk Tarih Kurumu Başkanı
Prof. Dr. Refik Turan