İRAP Toplantısı Yapıldı

İRAP Toplantısı Yapıldı İl Afet Risk Azaltma Planı İRAP Hazırlık Toplantısı Haliç Kongre Merkezi'nde Yapıldı

Toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstabul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin Katıldı.

AFAD'ın düzenlesiği İl Afet Risk Azaltma Planı İRAP Hazırlık Toplantısına Perpa Ticaret Merkezi'ni temsilen A Blok Başkanı Hasan Sezgin, B Blok Başkanı Hacı Demir, A Blok Başkan Yardımcısı Erol Kartal Katıldılar.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, beklenen İstanbul Depremi ile ilgili son dakika açıklamalarında bulundu. İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı Toplantısı’nda konuşan Soylu, “Yapılan tüm bilimsel tahlil ve eldeki veriler İstanbul’da yıkıcı bir depremin uzak olmadığını göstermektedir. Bugün burada da olabilir, az sonra da olabilir. 1 yıl sonra da olabilir.” dedi. Soylu, deprem için yapılan hazırlıkları tek tek saydı, “Bu konu geceleri uykularımı alıyor” ifadelerini kullandı. Soylu, İçişleri Bakanlığı’nın yeni yazılımlar konusunda oldukça mahir olduğunu belirtti, iç iletişimlerini WhatsApp’tan daha güvenli bir uygulama üzerinden gerçekleştirdiklerini de aktardı.

İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, İstanbul’da beklenen depreme hazırlık çalışmalarının hızla sürdüğünü belirtti. Soylu, İstanbul depremi ile ilgili tahlil ve verilere değindi, “Çok uzakta olmadığı görülüyor” dedi. Soylu, deprem hazırlıkları konusunda Başkan Erdoğan’ın net talimatı olduğunu bildirdi, “Milletime en ufak bir eksikliği hissettirmeyin” dediğini aktardı.

Soylu, deprem için geliştirilen uygulamaya da değindi, deprem toplanma alanına vatandaşları götürebileceğini, iletişim kurmalarını sağlayacağını, enkaz altında kalanların konumunu bile bildireceğini söyledi.

Bakan Soylu, İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlık Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 2020 yılının afetler, özellikle de deprem açısından üzücü olaylara sahne olduğunu, aslında yeni bir şey yaşanmadığını, sadece birtakım döngülerin tekrarıyla karşılaşıldığını ifade etti.

Türkiye’nin 1999’u, afet yönetiminde bir milat kabul ettiğini ancak 1900-2000 yılları arasında Türkiye’de 70 adet büyük ve yıkıcı deprem yaşandığını hatırlatan Soylu, “1939 Erzincan depremindeki can kaybı 33 bin kişi, 1943 Tosya Ladik depreminde can kaybı 4 bin kişi, 1976 Van Çaldıran depreminde can kaybı 3 bin 840 kişidir. Bunların haricinde 1914 Burdur, 1944 Bolu,1975 Lice, 1983 Erzurum, 1992 Erzincan depremleri de bu yıkıcı depremlerden birkaçıdır.” dedi.

Milattan önce 200 ile milattan sonra 1900 yılları arasında Türkiye ve çevresinde ciddi hasara sebebiyet vermiş 1175 depremin tarihçilerin kayıtlarında yer aldığını aktaran Soylu, bu depremlerden en fazla etkilenen ilin ise 214 sarsıntı ile İstanbul olduğunu söyledi.

İSTANBUL DEPREMİ SÖZLERİ

İstanbul’un kıymetini anlatmak, nüfusunu, Türkiye’in tamamına etkisini anlatmak tekrara düşmek olur. Yapılan tüm bilimsel tahlil ve eldeki veriler İstanbul’da yıkıcı bir depremin uzak olmadığını göstermektedir. Bugün burada da olabilir, az sonra da olabilir. 1 yıl sonra da olabilir. Aldığımız sorumluluk gereği telefonumuz 24 saat yanımızda durur. Bu tip afetlerin depremlerin 100 yıllık bir zamanı yok.

“KAPASİTEMİZ ÇOK GELİŞTİ”

Depremin sıkıntısı ve acısını biliyoruz. Hırvatistan’da deprem oldu, ilk yardım ekiplerini gönderen ülke biz olduk. Dünyanın birçok ülkesine yardım götüren, el veren bir ülkeyiz. Milletimizin kardeşliğini oralara götüren bir ülkeyiz. Birçok Avrupa ülkesi Hırvatistan’a hesaplı, kitaplı yardım yaparken, biz kardeşçe yardım ettik. Kapasitemiz çok gelişti.

“BEN İDLİB’DEKİ YOKLUĞU HİÇBİR YERDE GÖRMEDİM”

Sayın Cumhurbaşkanımız benim yanımda Avrupa liderleri ile görüştü. ‘Suriye’ye, İdlib’e yardım edin’ dedi. Topu evirip çevirdiler bir şeyler yapmadılar. Ben sizin kardeşinizim, ben İdlib’de gördüğüm yokluğu hiçbir yerde görmedim. Burası bizim sınırımız, bizim onlarla akrabalığımız var, hısımlığımız var. İnsanlığımızı unutmadığımızı, etrafımızdaki coğrafyadan yoksunlaşmadığımızı gösterdik. Bizim insani yardımlarımız ortaya koyulunca toplantılarda hepsinin başı öne eğiliyor.

“BU KONU GECELERİ UYKULARIMI ALIYOR”

Tüm bu politikaların da AFAD çatısı altında yürütüldüğünü bildiren İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:

“Bu sayede afet yönetiminde çıktı üreten tüm kurumlar, üniversitelerden sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm yapılarla, eşgüdüm içinde birlikte çalışma imkanı bulmuş oluyoruz. Türkiye bugün afet müdahale kapasitesi anlamında Batı’daki gelişmiş ülkeler seviyesindedir. Bu da gayet normaldir çünkü bizim afet riskimiz Avrupa’dan genel anlamda fazla olduğu için bu alanda daha hızlı ve stratejik davrandık. Bugün Avrupa’nın ikinci büyük deprem gözlem istasyon ağına sahibiz.

Türkiye Afet Müdahale Planı’nı oluşturduk. Proje şudur, Elazığ’da deprem oldu. Afet Müdahale Planı’nda belirlendiği şekilde 27 grup masanın başındadır. Ne yapmamız gerektiğini paylaşırız. Orada lojistik vardır, özellikle toplanma, barınma merkezleri ile ilgili planlar vardır, hasar tespit grubumuzun çalışmaları vardır. Tıkır tıkır işler... Bu koordinasyon başarı ile yürüdü. Ben hastaydım Bakan Yardımcımız İsmail Bey başkanlığında İzmir’de tıkır tıkır yürüdü. Sayın Valimiz de ifade etti, biz burada İstanbul’u master olarak kabul ettik. Burada eksiklerimizi gördük, hepsini teker teker değerlendirdik. 7.5 büyüklüğünde deprem oldu, lojistiğiniz nereye gelecek, nereye taşıyacaksınız? Oturduk plan yaptık, bizim mobil aşevlerimiz yeterli mi? Türkiye Belediyeler Birliği Başkanımız burada, Allah razı olsun.