• Kablo
  • NAYY Kablo
  • Lösev
  • İYİ ENERJİ
  • Günün Yemekleri Günün Menüsü
  • Şenay Emlak
  • HURDACINIZ

Cepheye Sevkiyat Başladı

Cepheye Sevkiyat Başladı

9 Haziran 1921... Kurtuluş Savaşı'nda cepheye ulaştırmak üzere İnebolu üzerinden cephane ve erzak sevkiyatına başlandı. Bu sevkiyat Karadeniz kıyısı yerleşim yerlerindeki deniz vasıtaları ile büyük risk ve kahramanlık altında gerçekleşirken. Karada da yerli halkın aynı cesaret ve büyük fedakarlıkları ile gerçekleşti...

İnebolu'dan Cepheye

Tam 101 yıl önce 9 Haziran 1921 Perşembe sabahı, İnebolulular bayram namazını kılmış, kürsüde vaaz eden Müftü Ahmet Hamdi Efendi’yi dinliyorlardı. Müftü Efendi iskeleye gelen silah ve cephanelerin çabucak boşaltılmasının, taşınmasının sevabından bahsediyordu. Yahya Paşa Camisinin emektar kayyımı Ahmet Efendi çarşıda, mahalle aralarında “Ey ahali, cephane yüklü gemi geldi! Yalıya buyrun heyy!” diye bağırmakta.
 
İnebolu açıklarında demirleyen PANTER ve KILKIŞ adlı iki Yunan zırhlısı siyah namlularını şehre doğrultarak İnebolu Kaymakamlığı’na bir ültimatom verirler: “Mondros Ateşkes hükümlerine aykırı olarak, İnebolu’ya çok miktarda cephane ve yüzlerce subay çıkmıştır. İki saate kadar cephaneyi ve silahları teslim etmezsiniz, gemilerden sahile cephane nakleden kayıkları tahrip etmezseniz ve de şehrin ileri gelenlerinden 12 kişi rehine olarak KILKIŞ’a göndermezseniz şehri bombardıman edeceğiz.”
Ültimatom sonrası kahraman İnebolulular üstün cesaret örneği gösterirler.
Kurtuluş Savaşı Kastamonu
Kısa sürede cephaneyi, kayıkları, erzakı iç kesime naklederler. PANTER ve KILKIŞ bu yiğit ilçenin ve baş eğmeyen yiğit insanlarının üzerine saatlerce bomba yağdırır. Bu cefakâr ve yiğit insanlar bombalara meydan okur, saklanmaya bile gerek görmeden kutsal görevlerini eksiksiz tamamlarlar.
 
Türk milletinin Kurtuluş Savaşı Destanı’nın en önemli sayfalarında İnebolu’nun korkusuz kaptanlarının, tüm insanlarının, Kastamonu’nun cephedeki ve cephe gerisindeki kadınının erkeğinin kanı, emeği, alın teri vardır. Onlar bunu övünç nedeni bile saymazlar. Çünkü insanın vatanına can borcu vardır. Bu borç gerektiğinde kanla ödenir.

Karlı bir kış günü İnebolu-Kastamonu hattında cephane taşıyan kağnı kolunun sonundaki ellerini koynuna sokmuş yaşlı kadına mıntıka komutanı sorar: “Nine, üşümüyor musun?” Kadın, ana şefkatiyle komutana bakar: “üşümeyon oğul, üşümeyon! düşman topraklarımıza ayak bastığı günden beri içim yanıyo!”

Gazi Mustafa Kemal Ataturk 'un talimatı ile 1924 yılında TBMM tarafindan yiğit İnebolu'ya Beyaz Şeritli İstiklâl Madalyası verilmiştir.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Şerife Bacıların, Hamamcı Salih Kadı Reislerin, Halime Çavuşların ruhu şad olsun...